Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ziyaretinden dönen uçakta gazetecilerle yaptığı röportajda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin 57 ülke tarafından imzalanan sonuç bildirgesine ilişkin konuşan Erdoğan, “Burada daha önce söylenmemiş birçok eylem maddesini içeren, Türkiye’nin çözümünü tanımlayan bir metin var. Yerleşimcileri terörist olarak görüyor ve hatta bir jeostrateji üretiyor.İsrail ilk kez “Türkiye’nin nükleer silahlarına dayanarak bölgede bir ‘Nükleer Silahlardan Arındırma Konferansı’ yapılmasını teklif ediyoruz” dedi.
UÇAKTA GAZETECİLERİN SORULARINI CEVAPLANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin ardından ülkeye dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“SONUÇ BİLDİRGESİNİN TÜM ÇERÇEVESİNİ ÇİZİYORLAR”
Zirveye ilişkin sorular şöyleydi: “Türkiye’nin bu deklarasyonun ortaya çıkmasıyla ilgili tutumu nasıldı? Nasıl oldu? Diğer ülkeler bu deklarasyonun tüm maddelerine kolaylıkla ikna edildi mi? Yoksa bir ikna süreci yaşandı mı? Nasıl bir süreç yaşandı? Bu beyanın ortaya çıkışı?” Soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cevabı verdi: “Öncelikle Filistin’deki katliama karşı ortak ses çıkarmak, ortak çözümler üretmek için Riyad’a geldik. Önceki gün Dışişleri Bakanım Hakan Fidan buradaydı ve orada İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Dışişleri Bakanlarıyla toplantı yaptılar. Bu toplantılarda sonuç bildirgesinin tüm çerçevesini çizdiler.
“Ne yapacağımız konusunda aklımız netti”
Evet, İslam İşbirliği Teşkilatı geleneğinde genel olarak kınama vardır. Devletler çeşitli nedenlerden dolayı fazla önlem almıyorlar. Ancak son Olağanüstü İcra Kurulu Toplantısından bu yana yapılması gerekenleri netleştirdik ve son gelişmelerin ayrıntılı olarak sonuç bildirgesinde yer almasını talep ettik ve kabul ettirdik. Ülkeler nihai deklarasyona hazırlanıyordu. Toplantılarımızda herkes bu metinleri tekrar gözden geçirdi. Hemen hemen idamla ilgili tüm teklifler bizden geldi. Bu, zirveye çıkmadan önce planladığımız tüm bahislerin son metinde yer almasını sağladı.
“BUGÜNE KADAR SÖYLENMEMİŞ BİR METİN VARDI”
Burada daha önce söylenmemiş birçok eylem noktasını içeren, yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan, hatta jeostrateji üreten bir metin var. Bölgede ilk kez İsrail’in nükleer silahlarına dayalı bir ‘Nükleer Silahlardan Arınma Konferansı’ yapılmasını teklif ediyoruz. Yani işin hem taktik kısmı hem de stratejik kısmı var. İkisi çok güzel bağlandılar. Özellikle yardımların nasıl ulaştırılacağı konusunda daha da ileri gittiler, örneğin “ablukayı kırmak” diye bir tabir devreye girdi. Eylem odaklı bir tanım, diplomatik tanımdan daha önemli hale geldi.
“FİLİSTİN NEDENİYLE ARAMIZDAKİ MESAFE AÇILIYOR”
Üye ülkeler bize ilk önce ‘Ya bunlardan bazıları yapılmazsa neden yazıyoruz?’ diye sordular. Her zaman şunu söyledik: ‘Söylem ortaya çıkmalı ki eylem de takip edebilsin.’ Eğer bir ülke bir şeyler yapmak istiyorsa bu metnin bir referans noktası olması gerekir. Daha da önemlisi Batı’nın, Filistin nedeniyle aramızdaki mesafenin giderek genişlediğini görmesi gerekiyor, bu da bunun göstergesidir.”
